Anjiyo, kalbi besleyen, koroner damar adı verilen damarların görüntülenmesiolarak özetlenebilir. Halk arasında damar sertliği olarak bilinen koroner arterhastalığından şüphe duyulduğunda ya da hastalığın belirtileri ortaya çıktığındabu damarları görüntülemek için kullandığımız bir yöntemdir. En sık görülen,hastalığı işaret eden belirti göğüs ağrısıdır.
HASTALARA İKİ FARKLI YAKLAŞIMLA KORONER ANJİYOGRAFİNİN YAPILMASINIÖNERİYORUZ.
Hekim, hastada durumun ciddiyetini gösteren şikâyetleri (Kalp Krizi tehdidigibi) tespit ederse bazı testlere gerek duymadan, doğrudananjiyografi yapar. Akut kalp krizi sırasında da doğrudan anjiyografiyapılmalıdır. Buradaki amaç, kalp damarlarının görüntülenmesinin ötesindetıkalı damarı anında tespit ederek kalp krizini durdurmaya yönelik, damarınaçılması (Stent) işleminin yapılması hayat kurtarıcıdır. Burada balon anjiyoplasti ve stent takılması işlemini de anjiyografiyle birlikte yaparak kalpkrizini başladıktan sonra ilk iki saat içinde durdurabiliyoruz. Bu şekilde hemölüm riskini azaltmış hem de uzun dönemde geçirilmiş kalp krizinin etkilerindenhastayı kurtarmış oluyoruz.
Hastanın şikâyetlerini dikkate alarak durumun daha az ciddi olduğudüşünüldüğünde ikinci yöntem kullanılıyor. Hasta belli bir eforla göğüsağrısından yakınıyorsa kalp damarlarında bir problem olduğunu anlayabiliyoruz.Burada durum çok acil olmadığı için koroner anjiyografi kararını efor testi,sintigrafi (Talyum testi olarak da bilinir) gibi bazı ön testlerledeğerlendiriyoruz. Bunlar temel olarak anjiyografi yapılmasına gerek olmadığınıdoğrulatan testlerdir. Bu testlerde kalpte kanlanma yetersizliğine ait bulgularvarsa bu hastalara anjiyografi öneriyoruz.